“Tarihte Ortadoğu ve Türkiye” konulu bir seminer vermek üzere Adana’ya gelen Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, İstanbul’a yeni yapılan kültür merkezi, İran olayları, ABD dış politikası ve Kudüs olayları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Mimar Sinan’ın yetiştiği bir ülkede binalara ses sistemi yapılmadığını ifade eden Ortaylı, “Tarihi camilerde adımınız dahi yankılanıyor. Mimar Sinan’ın yetiştiği bir ülkede bu derece başarısız eserler yapılması çok kötü. İstanbul’daki eski opera binasının ses sistemi çok kötüydü. Belli ki yapan mimar anlamıyor işten. Anlamadığı tescil edilmesine rağmen yeni yapımı yine ona verdiler. Tiyatro eserleri sergilenirken dahi mikrofon kullanılıyor. Alan olarak yetersiz olan yere yine kültür merkezi yapılıyor. Kendini sanatsever zannedenler orada bina yapılsın diye gösteri yapıyor. Doğru dürüst bir yer gösterdin mi de oralı olmuyorlar bile çünkü maksatları kendilerini göstermek. Orada o bina olmaz” dedi.

Kudüs’e Osmanlı’nın büyük hizmeti olduğunu ifade eden Ortaylı, bugün Süleyman Caddesi denilen caddenin Hz. Süleyman değil Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptıklarından dolayı caddeye isminin verildiğini belirtti. İsrail’in 1980 yılından beri Kudüs’ü ‘ebedi başkent’ ilan ettiğini, bu ülkeyi tanıyan eski SSCB ve Türkiye gibi ülkelerin bile buna karşı çıkarken güçlü Yahudi lobisine karşılık, ABD’nin çekimser kaldığını ifade eden Ortaylı, ABD demokrasisinin bir pazarlık demokrasisi olduğuna dikkati çekti. ABD’nin geçen sürede Kudüs’e büyükelçiliğini taşımadığını anlatan Ortaylı, “Şuanki ABD başkanının devresini tamamlamayabilir. Ağzından çıkan lafı bilen birini getirirler. Çünkü ABD’nin bütün dünyayı karşısına alması mümkün değil” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

“ABD dış politikası iyi dosya tutar”

“Bizim son yaptığımız Kudüs çıkışı BM’de çok iyidir başarılıdır” diyen Ortaylı, şöyle devam etti:

“Bunun hesabını öder miyiz? Çünkü bu ABD dış politikası iyi dosya tutar ve kalleştir. Size bunu ödetmeye çalışır her fırsatta. Eğer her daim kuvvetli olursanız ödemezsiniz. Mesela Charles de Gaulle çok büyük kazıklar attı ABD’ye, onlar ona atamadılar. Çünkü Fransa’ydı. Kendine göre kalitesi var ama Nasır’ı berbat ettiler Süveyş’te attığı kazık yüzünden. Önce muzaffer oldu ki 1967’de büyük ölçüde bir komplodur o savaşa giriş ve mahvettiler Mısır’ı, tüm Arapları. Bu ikisi ekstremdir. Bunların arasında nerede durabileceğiz, onu zaman gösterecek. Bizim politikamızın sağlamlığı, milletin dayanma gücü, iktisadi gücümüz, ticari gücümüz, ordumuz, bunları devam ettirebilme kapasitesine bağlı. Yoksa her an kazık atar bunlar. Bu, çok açık bir şey.”

“Green Kart aldık diye sevinenler var”

Mevki sahibi ailelerin Green kart aldık diye sevinmelerini eleştiren Ortaylı, işsiz güçsüz insanların genelde başvurduğunu söyledi. Amerika’da yaşamanın ve okumam ayrıcalık kabul edildiğini ifade eden Ortaylı, “Avrupa’da bunu göremezsiniz. Şimdi on binlerce çocuk okuyor orada. Anlatıyoruz liseyi bitiren çocuğu ABD’ye yollamayın taze fidandır, hele bizimkiler tam taze fidandır” diye konuştu.

İran’da en düşkün zamanlarda bile bir vatan, millet sevdası, İranlılık bilinci olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ortaylı, “Araplar gibi darma duman olmazlar. Şimdi Türkler ile Farsları birbirlerine kışkırtmaya çalışıyorlar. Çünkü oradaki Türkler, ‘burayı biz kurduk, biz Türk’üz, burası bizim’ diyor. ‘İran’a müdahale edecekler oradaki Türkler bunları destekleyecekler.’ Orayı tanıyan insan inanmaz buna. Arada Ruhani gibi bir adam var. Ortadoğu’nun bu kesimi aslında bayağı kendine özgü bir yerdir” ifadelerine yer verdi.