Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ‘9/12’li Muhabbet’ etkinliklerimiz kapsamında ağırlanan Yazar ve Şair Furkan Çalışkan, öğrencilere dergi yayıncılığının toplumsal etkisi ile edebiyat ve şiirin toplumlara nasıl nüfuz ettiğini bildirerek, “Dilin lokomotifi edebiyattır, bunu da en iyi o ülkenin dergilerinde görebilirsiniz. Bizim bir yanımız mevlitse, bir yanımız İstiklal Marşı’dır” dedi.

TÜGVA Genel Merkezimizde ‘9/12’li Muhabbet’ etkinliklerimiz kapsamında kültür, sanat ve edebiyat dünyasının önde gelen isimlerini ağırlamaya devam ediyoruz. Şubat ayı konuğumuz, Aylık Edebiyat ve Fikriyat dergisi İtibar’ın ve kulturgundemi.com sitesinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü, Cins Dergisi’nin ise Yayın Koordinatörlüğü’nü yapmakta olan Furkan Çalışkan ile “Dergi Yayıncılığı” üzerine öğrencilerin katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirdik.

“Dergilerde o dilin en etkileyici üslubunu görebilirsiniz”

Dergiciliğin bir hobi olmayıp, uzun yıllara dayanan, topluma nüfuz eden etkisiyle burada kullanılan anadilin etkileyiciliğini görmenin mümkün olduğunu ifade eden Çalışkan, “Dilin lokomotifi edebiyattır. Dilin, dergi yayınlarında gördüğünüz o sade etkileyici üslubunu ne günlük hayatta ne de günlük gazetede görebilirsiniz” şeklinde konuştu.

Dergilerin tirajlarının çok yüksek olmadığını ancak okur kitlesinin onu sahiplenmesiyle, topluma nüfuz eden bir yapıda olduğunu kaydeden Yazar Furkan Çalışkan söyleşiyi şöyle sürdürdü;

“Toplumumuza derinden etki eden bir derginin hikâyesinden bahsetmek istiyorum. Hep birlikte 2. Dünya Savaşı’nın yaşandığı yılları düşünelim. Şu an Halep’te gördüğümüz görüntüler, Avrupa’nın pek çok kentinde yaşanıyordu. Rönesans’tan beri süregelen büyük Avrupa ideali çöküyor mu diye dönemin aydınları bunalım içerisindeydi. Türkiye, o zaman ayakta kalmaya çalışan bir ülkeydi. Bu ortamda 1945 yılında dergi çıkartmaya başlayan Necip Fazıl Kısakürek, 35 yıl boyunca bunun bütün meşakkatlerini yaşadı. O zamanlar her hafta Çarşamba günü adliyede basın duruşmalarına bakılırmış. İnsanlar Necip Fazıl’ı dinleyebilmek için mahkeme salonlarını doldururmuş. Ünlü bir dergi olmasına rağmen Büyük Doğu, en fazla 15 bin satmıştır. O vakte kadar değerleri horlanan insanlarda onun sayesinde bir özgüven oluştu. Bugün bizler bu özgüvenin çocuklarıyız.”

500 yıldır iyi günde kötü günde, her insanın ömründe en az bir kez işittiği şiir, mevlittir”

500 yıldır ülkemizde iyi günde kötü günde her insanın ömründe en az bir kez işittiği şiiri soran Furkan Çalışkan, öğrencilerden Mevlit cevabı alması üzerine, “Mevlit, 1400’lü yıllarda Süleyman Çelebi’nin yazdığı bir şiirdir. Günümüze gelirsek İstiklal Marşı da bir şiirdir, ülkemizin kuruluş manifestosudur. Bir yanımız mevlitse, bir yanımız İstiklal Marşı’dır. Şiir toplumumuz için sanat değil, bizatihi yaşamımızın içinde yer alır. Sinema, müzik, heykel hobi olarak yapılır. Bunları yapabilmek için maddi destek, boş zaman, birilerinin sizi desteklemesi gerekir. Şiir için sadece kalem ve kâğıda ihtiyaç vardır. Kimse iyi yazılan bir şiirin önüne geçemez. Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nı yazarken evinde yiyecek ekmeği yoktu. Ancak marşımızın etki alanı ve gelecek nesillere olan etkisini düşünelim” şeklinde ifade etti.