Vakfımızın genel merkez yönetim kurulu üyeleri, il ve ilçe teşkilat yöneticilerinden oluşan 2071 TÜGVA mensubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gitti. Teşkilat Buluşması’nda Erdoğan, TÜGVA’nın kısa sürede kat ettiği mesafenin kayda değer olduğunu ifade ederek, “Vakıf çalışmaları gönül işidir. Aynı zamanda çok ciddi gayret ve üretkenlik gerektirir. Türkiye’nin milyonlarca gencin enerjisine, birikimine ihtiyacı vardır, bundan sonra terör örgütüne kaptıracağımız her gencin vebali bizim ve sizin üzerinizdedir” şeklinde konuştu.
Tüm Türkiye’nin gündemindeki Zeytindalı Operasyonu ile ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrin’de hamdolsun teröristlerden 800 tanenin işi bitti, ‘ila cehenneme zümera.’ Tabii akşama kadar inşallah bu sayı daha da artacak” diye konuştu. Operasyon sırasında asker, sivil ve Özgür Suriye Ordusu’ndan da şehitler olduğunu anımsatan Erdoğan, tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek, “El Fatiha” dedi.
Vakıf temsilcilerine ziyaretleri için teşekkürlerini ileten Erdoğan, bunun, gençlerin eğitim-öğretimden iş hayatına, spordan aileye kadar tüm meseleleriyle yakından ilgilenmek üzere kurulan TÜGVA’ya “muvaffakiyet” diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yurtlarıyla burslarıyla tabii burada ‘kitap kafe’ denmiş ama ben diyorum ki o ismi kıraathaneye çevirelim. Herhalde daha isabetli olur. Yani okuma evi, okuma yeri. ‘Kafe’ bizim değil.” ifadesini kullandı.
“Geleceğimize ümitle bakmamız genç nüfusun bilinçli ve donanımlı şekilde yetiştirilmesiyle mümkündür”
TÜGVA’nın kısa sürede kat ettiği mesafenin şahidi olduğunu dile getiren Erdoğan, “Ülkemizin tamamında gerçekleştirilen faaliyetlerle çeyrek milyon gencimize ulaşılmış olması elbette önemlidir ama ülkemizde yaklaşık 11 milyon ortaokul ve lise öğrencisi, 7 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi, bir o kadar da çalışan gencimiz olduğunu düşündüğümüzde yapılacak daha çok iş olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 30 yaşın altında 38 milyonun üzerinde nüfusu bulunan bir ülke olarak geleceğine ümitle bakması ancak bu nüfusu bilinçli ve donanımlı şekilde yetiştirmemizle mümkündür” şeklinde bilgi verdi.
Eğitim ve öğretimin her işin başı olduğunu ancak bunun tek başına yeterli bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, “Gençlerimize iyi bir eğitim ve öğretimle birlikte gönül dünyalarını dolduracak manevi bir iklim de sunmamız gerekiyor. Ruhsuz beden nasıl cesetten ibaretse gönül dünyası ihmal edilmiş bir gencimizin eğitim öğretimi de sadece maddi bilgilerle sınırlı kalır. Toplumların hedeflerine ulaşabilmeleri için bu iki hususun birlikte inşa edilmesi şarttır.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda en büyük desteği TÜGVA gibi sivil toplum kuruluşlarından beklediklerini ifade etti.
Vakıf faaliyetleri ve sivil toplum çalışmalarının bir gönül işi olduğunu, çok ciddi gayret, fedakârlık ve üretkenlik gerektirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde asırlardır var olan vakıf geleneğimizi yeni bir anlayışla çok daha kapsamlı bir sivil toplum müktesebatına dönüştürüyoruz.” dedi.
“Şu saatten sonra terör örgütlerine kaptıracağımız her bir gencimizin vebali bizim ve sizin üzerinizedir”
Son 15 yılda bu konuda attıkları adımların neticelerini yavaş yavaş almaya başladıklarına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu süreçte her alanda olduğu gibi sivil toplum faaliyetleri, bilhassa da eğitim-öğretim konularında en büyük darbeyi terör örgütlerinden aldık. Bölücü terör örgütüyle onun güdümündeki yapılar özellikle gençlerimizi hedef almışlar, onların zihin ve gönül dünyalarını karartmışlardır. Aynı şekilde FETO’nün de hedefinde gençlerimiz ve onların eğitim-öğretim süreçleri en başta yer almıştır. Devlet ve millet olarak yaptığımız müdahalelerle her iki örgütü de çökertmeyi, ülkemize verdikleri zararları bir noktada kesmeyi başardık ama bu mücadele sırasında her biri milletimiz için altın değerinde nice gencin terör örgütlerinin saflarında heba oluşuna da yüreğimiz yanarak şahit olduk. Türkiye’nin milyonlarca gencinin her birinin enerjisine, birikimine, hayaline ihtiyacı vardır. Şu saatten sonra terör örgütlerine kaptıracağımız her bir gencimizin vebali bizim ve sizin üzerinizedir. Onun için duramayız, çok hassas olacağız.”
“Ülkemizin önünde yepyeni bir dönemi hep birlikte açacağız”
Erdoğan, vakfımızın Teşkilat Buluşması’nda, gençlerden kaldıkları yurtları otel gibi görmemelerini istedi. Yurtların da birer eğitim, öğretim kurumu olduğunu belirten Erdoğan, “Bunu böyle biliniz ki orada size verilen bu hizmetlerden netice alalım. Aksi takdirde bu süreç heba olur, gider. Yolumuzu ve yoldaşlarımızı doğru seçerek, yürüteceğimiz mücadele ile inşallah ülkemizin önünde yepyeni bir dönemi hep birlikte açacağız” şeklinde konuştu.
Yunus Emre’nin “Cümleler doğrudur, sen doğru isen, doğruluk bulunmaz, sen eğri isen.” sözünü hatırlatan Erdoğan, insanın kendisi doğru olursa cümleleri ve yolunun da doğru olacağını vurguladı.
“Şayet imanımız tamsa, inancımız kaviyse, yolumuz doğruysa bu kanarya bin bir başlı kartalı da taşır…”
Gençlerin istikametinin Türkiye’nin istikameti olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Sizler istikamet üzeri olacaksınız ki Türkiye’de doğru yola gidebilsin, hedeflerine ulaşabilsin. Gençlerimizin üzerine ağır bir yük bindirdiğimizi biliyorum. Üstadın dediği gibi, ‘Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük. Ne ağır imtihandır başındaki Sakarya. Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?’ Taşır arkadaşlar taşır. Şayet imanımız tamsa, inancımız kaviyse, yolumuz doğruysa bu kanarya bin bir başlı kartalı da taşır, yedi düveli de hizaya getirir.” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere şöyle seslendi:
“Gün çalışma günüdür, okulunuzda, kütüphanede, sivil toplum kuruluşlarında, evinizde çalışacaksınız. Bitip, tükenmek bilmeyen bir iştiyakla okuyacak, öğrenecek, düşünecek ve eyleme geçeceksiniz. Okulunuzda arkadaş, özellikle de arkadaş çevrenizde fikirlerinizle mücadele edeceksiniz. Çalışıyorsanız işinizle, üretiminizle, üretkenliğinizle mücadele edeceksiniz. 15 Temmuz’da olduğu gibi gerektiğinde tankların, uçakların, helikopterlerin, silahların karşısında mücadele edeceksiniz. Bölücü terör örgütünün çukur eylemlerinde, saldırılarında olduğu gibi yüreğinizle, bileğinizle mücadele edeceksiniz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında olduğu gibi kâbus olup, teröristlerin üzerine çökerek mücadele edeceksiniz.”
Salondakilerin “Reis bizi Afrin’e götür.” demesi üzerine Erdoğan, “İnşallah beraber gideceğiz, gerekirse beraber gideceğiz.” diye konuştu.
Gençlerin, sosyal medyada mesajlarıyla, gazetelerde yazılarıyla, televizyonda yorumlarıyla, toplantılarda değerlendirmeleriyle mücadele etmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, “Her platformda, her fırsatta davamızı anlatarak, ülkemizin ve milletimizin haklılığını ispat ederek mücadele edeceksiniz.” ifadelerini kullandı.
“Asla adaletten ayrılmamanızı istiyorum”
Terörle mücadeleyi, ihanet şebekelerinin arkasında kim olduğuna bakarak değil, kalplerindeki inanca, yüreklerindeki cesarete bakarak başarıya ulaştırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“15 Temmuz, ‘İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür’ anlayışıyla sokağa dökülen çıplak ellerin çeliğe galebe çalmasının adıdır. Bugün de Afrin’de mücadele eden 25 yaşlarındaki o kahraman Mehmetlerimiz, askerlerimiz aynı anlayışla o tepelerde, o zor coğrafyada tarih yazıyorlar. Türk milleti mücadeleye başladığı zaman işte böyle başarılara imza atar. Orada kızlarımız da var, jandarma kızlarımız var. Onlar da mücadelenin içinde. Bizim Nene hatunlarımız, Şerife bacılarımız yok muydu, işte bugün de var. Türkiye’yi küçümseyenlere, yok sayanlara bizim burada olduğumuzu, hem de bin yıldır burada olduğumuzu hatırlatmak boynumuzun borcudur.
Erdoğan, gençlere Hazret-i Lokman’ın evladına söylediği öğütleri hatırlattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere, Hazret-i Lokman’ın evladına öğütlerini akıllarından çıkarmama ve harfiyen uyma tavsiyesinde bulunarak, “Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bulunan, Rabbimizin bize emrettiği bu öğütleri sizlere kısaca hatırlatmak istiyorum. Allah’a şirk koşma, annene ve babana saygılı ol. Namazını dosdoğru kıl. İyiliği emret, kötülükten sakın. Başına gelenlere sabret. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, büyüklük taslama. Mutedil ol, sesini alçalt. Ben alçaltamıyorum ama beni mazur görün.” ifadelerini kullandı. Bu öğütlerden uzaklaşan gençlerin rüzgârda uçuşan yapraklar gibi savrulmalarının, hatta terör örgütlerinin ağlarına takılmalarının kaçınılmaz olduğunu da vurguladı.
“Gençliğimizin ihtiyaçlarına yönelik özel uzmanlık programları düzenliyoruz.”
164 temsilcilik binası, 61 yurt, 34 kitap kafe ve gençlik merkezleriyle toplam 239 yerde kültür, sanat, spor ve eğitim faaliyetlerinin hayata gerildiğini ifade eden TÜGVA Başkanı İsmail Emanet vakfın çalışmaları hakkında şu şekilde bilgi verdi;
“Sadece geçtiğimiz 2017 yılında 42.106 kayıtlı faaliyet ile günde ortalama 115 faaliyeti hayat geçirdik. Bizler Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda 3 yıl gibi kısa bir sürede 81 ilde 312 ilçede temsilcilerimizi atadık.
Bir yandan yurtlarımızda 4083 kardeşimize barınma hizmeti verirken yükseköğrenimine devan eden 4021 gencimize de burs imkânı sağlıyoruz. Bununla beraber gençliğimizin ihtiyaçlarına yönelik özel uzmanlık programları ile diplomat, akademisyen, bölge uzmanı, bilişimci ve medyacı yetiştirmeye devam ediyoruz.”